Demir ve çeliğin tozunu yutan, bir daha çelikten kolay kolay kopamaz?

Avera Demirçelik Genel Müdürü Uçak Yük. Mühendisi Gürsel Özcan, dergimizin sorularını sizler için yanıtladı.
DEMİR ÇELİK STORE: Sorularımıza geçmeden önce kendinizden bahseder misiniz? Sektörle nasıl tanıştınız, bugünlere nasıl geldiniz?
Öncelikle Demirçelik Store dergisine teşekkür ediyorum. 1988 yılında İTÜ ‘den Uçak Müh. olarak mezun oldum. Yönetim ve organizasyon dalında yüksek lisans derecesi aldım. 1990-2007 yılları arasında TOFAŞ Otomobil Fabrikasında çalıştım. Uzun yıllar Pres üretim yöneticiliği görevinde bulundum. Doğal olarak çelik malzeme ve sektörle tanışmamız profesyonel olarak çalıştığımız bu döneme denk geldi ve yaklaşık 19 yıldır bu sektörün içindeyim. TOFAŞ’ta çalıştığım dönemde işimiz gereği yerel ve uluslararası büyük çelik üreticileri ve çalışanlarıyla birçok ortak projede çalışma fırsatı yakaladık. 2008 yılında ise AVERA Demirçelik firmasını kurarak profesyonel iş deneyimimizi serbest ve reel sektörde faaliyette bulunan kendi firmamız bünyesinde devam ettiriyoruz. Eskilerin tabiri ile bir söz vardır: “Demir ve çeliğin tozunu yutarsan bir daha çelikten kolay kolay kopamazsın” sanırım bende çelik ve metal in çekim alanı içinde iş hayatımızın sonuna kadar bu sektörde devam edeceğim.

DEMİR ÇELİK STORE: Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
AVERA Demirçelik olarak demir çelik ürünlerinin birçok kalemini tedarik ederek müşterilerimize sunuyoruz. Ağırlıklı olarak Yassı Sac ürünleri ile Boru, Profil ve demirsel malzemeler firmamızın çalışma alanı içerisinde bulunuyor. BORUSAN münhasır bayisi olarak da özellikle sanayi ağırlıklı müşterilerimize yüksek kalitede, zamanında teslim ve rekabetçi fiyatlarla hizmet etmeyi hedefliyoruz. Müşterilerimize sadece ürün ve hizmet satmayı değil, profesyonel yaşamda edindiğimiz tecrübe ile çelik mühendisliği ve uzmanlığı konularında onların ihtiyaç duyduğu teknik bilgileri paylaşıyoruz. Ürün geliştirme, üretim süreçlerinde ve kalite sorunlarında her zaman teknik destek veriyoruz. Sadece tedarikçi olarak değil çözüm ortağı olmayada çalışıyoruz.

DEMİR ÇELİK STORE: Başarının en önemli etkenlerinden birisi fark yaratmaktır. Sizler rakiplerinize nazaran farklı olarak neler yapıyorsunuz? Hangi alanlarda farkınız ortaya çıkıyor?
En önemli farkımız uzun yıllar TOFAŞ gibi kurumsal bir firmada pres, metal işleme, soğuk şekillendirme, üretim yönetimi, çelik mühendisliği konularında uzman ve yönetici olarak çalıştığımız için müşterilerimize uzun vadeli kurumsal bir yaklaşımla hizmet ediyoruz. Yani işin mutfağından geliyoruz. Ayrıca müşteriye en iyi hizmeti vermek için sektörü yakından ve günlük olarak izleyerek, sadece kendimiz için değil müşterilerimiz içinde teknik konularda yenilikleri onlarla paylaşmayı hedefliyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde küresel demir çelik üreticilerinin üretim tesislerini yakından görme fırsatım oldu. Çelik üretimi gerçekten ileri teknoloji gerektiren sürekli yenilik ve farklılık yaratma sürecine sahip, mühendisliğin yoğun olarak kullanıldığı bir sektör. Müşterilere iyi hizmet sunmak istiyorsan çelik konusunda her türlü teknik donanıma sahip olman gerekiyor. Müşteriye sadece mal ve hizmet satmak günümüzde artık öncelikli bir kavram değil, gerçekten onun ürününü kaliteli ve düşük maliyetlerle üretmesini sağlamak için doğru ve uygun malzemeyi çelik normlarına göre ona tavsiye etmek ve üretim sürecinde teknik anlamda yanında olduğunu göstermek daha önemlidir.

DEMİR ÇELİK STORE: Piyasalardaki rekabet hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ekonominin işleyişinde ve ticaretin temelinde rekabet her zaman olmalıdır. Ancak bu haksız rekabeti ortaya çıkarmamalı ve tetiklememelidir. Üreticilerin anlamsız ve zamansız fiyat düşüşleri veya artışları yapmaları fiyatların istikrarsızlığına ve malzeme kullanan müşterilerin tedirginliğine yol açmaktadır. Şu anki ekonomik konjonktür içerisinde zaten talep olmadığı için ürün fiyatlarında bu kadar oynama yapılmasını doğru bulmuyorum. Fiyatların bu kadar değişken ve istikrarsız olması reel sektörde stoklu çalışma zorunluluğu içerinde olan birçok sanayi kuruluşunu finansman açısından çok zor durumda bırakmıştır.

DEMİR ÇELİK STORE: İletişim ve teknoloji çağını yaşadığımız bu dönemde firmanız gelişmeleri hangi ölçüde takip ediyor, kurumsallaşma yolunda ne gibi adımlar atıyor?

Firmamızı müşterilerimize tanıtmak için öncelikle fuarlara katılıyoruz. Sektörel yayınları takip edip hem ulusal hem de uluslararası pazarların durumunu güncel olarak takip ediyoruz. Dünyanın değişik ülkelerinde temasta ve ilişkide olduğumuz kişi ve kurumlarla bölgesel anlamda sektörün nabzını ve gelişmeleri yakından izliyoruz. Demir çelik konusunda kongre, sempozyum ve fuarlara katılarak yenilikleri ve bilgilerimizi güncelliyoruz.

2008 yılı ve 2009 beklentileri

Uzun vadeli bir gelişme planı yaptığımız için 2008 yılı firmamız için başlangıç anlamında başarılı bir yıl oldu. 2009 yılı küresel krizin etkileri nedeniyle bütün sektörlerde üretim endekslerinin azalması ve talebin düşmesi sonucu piyasanın durgunluğa girdiği bir yıl olarak hatırlanacaktır. Fiyatların istikrarsızlığı, Dolar/Euro paritesi ve döviz kurlarının dalgalanması firmaların stok girdilerini ve maliyetlerini doğru yönetmelerini zorunlu hale getiriyor. AVERA Demirçelik olarak talebin düştüğü 2009 yılında müşterilerimizle daha yakın teknik ve ticari işbirliği içerisinde olmayı düşünüyoruz. Müşteri sayımızı arttırarak ve yeni ekipman ve makine yatırımı yaparak bazı çelik ürünlerinde müşteriye servis hizmeti konusunda farklı açılımlar yaratmak istiyoruz. Yani 2009 yılında büyümeyi hedefliyoruz.

DEMİR ÇELİK STORE: Piyasalardaki havayı nasıl değerlendiriyorsunuz, önümüzdeki aylarda nasıl bir yol izleyeceksiniz?

2009 yılı bütün dünya ekonomilerinde üretimlerin azaldığı, talep ve satışların düştüğü bir yıl olacaktır. İç piyasanın canlandırılması için hükümetin acilen önlem paketlerini hızlı bir şekilde devreye alması gereklidir. Özellikle otomotiv, beyaz eşya, demirçelik ve metal iş kollarında üretimi canlandıracak ve istihdam kaybını önleyecek kararların alınması zaruridir. İhracatımızın yoğun olarak yapıldığı Avrupa ülkelerinde hükümetlerin alınan önlem paketlerinin bize de artı yönde yansıması olacağını düşünüyorum. Alınacak önlem paketlerinin ekonomik anlamda sanayi üretimine yansımasının yılın ikinci yarısında olacağını tahmin ediyorum. Türkiye’deki bütün orta ve büyük işletmeler gibi bizde AVERA Demirçelik olarak geçmiş yıllardaki krizlerden dolayı kriz yönetimi konusunda belli bir tecrübe birikimine sahibiz. Krizin etkilerinden en az seviyede etkilenmek için finansman yönetimi, kredibilite, talep doğrultusunda stok yapma ve işletme giderlerini azaltıcı önlemler alıyoruz.

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.