Atacan Şahin: “Türkiye’yi ithalat çöplüğüne çevirmeyelim”

Market Otomasyon Sanayi Tic. ve Dış Tic. A.Ş.Satış Müdürü Atacan Şahin sektöre ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Metal Medya

17 Şubat 2012 Cuma 16:17

Market Otomasyon Sanayi Tic. ve Dış Tic. A.Ş.Satış Müdürü Atacan Şahin sektöre ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Sorularımıza geçmeden önce kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Market Otomasyon Sanayi Tic. ve Dış Tic. A.Ş.’de Satış Müdürü olarak 2007’den beri çalışmaktayım. Otomasyon sektöründe iki firmada Satış Müdürü olarak görev yaptım. Bu sektörde yaklaşık olarak 10 yıllık bir deneyime sahibim.

Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Firmamızın ana faaliyet konuları arasında; mümessili olduğumuz otomasyon ürünlerin satışını yapmak ve gerekli teknik desteğin verilmesi, bölgede güçlü bir yapıyı geliştirmek ve müşteri memnuniyetini ön planda tutmaktır.

Bölgesel, ücretsiz seminerler düzenlemekteyiz.İstanbul ofisimizde de sürekli PLC, Servo, HMI eğitimleri verilmektedir. Ayrıca yurtdışı eğitimlerine de müşterilerimizi zaman zaman götürmekteyiz.

Dünya genelindeki birçok fuar ziyaretlerine müşterilerimiz ve bayilerimizle katılmaktayız. Özellikle USA fuarlarındaki teknolojik gelişmelerden bayilerimiz çok mutlu kalmıştır.

Ana mümessilliklerimiz ise:
• Rockwell Automation –Allen Bradley USA
• Rs Automation- KORE
• LNC- CNC kontrol TAIWAN
• Ürün YUEQING DAWEI-Power supply-PRC

Rockwell Automatıon Allen Bradley olarak: Ac drive, Micro logix plc, Kinetix servo sürücü ve PanelVıew compenet HMI ürünleri,
RS Automation :NX7,NX7S PLC grubu, CSD5, CSDP serisi servo sürücüler,motorlar
LNC: CNC kontrol üniteleri (Torna, freze, taşlama, routher sektörleri )
DAWEI: Smart güç kaynaklarını satmaktayız. Satmış olduğumuz ürünlerin tamamı stoklarda tutulmaktadır.

Sektörünüzün içinde bulunduğu genel durum ve pazarın geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Otomasyon sektörü sürekli ilerleme kaydetmekte ve sektöre yeni markalar girmektedir. Bu da rekabeti dogurmaktadır.

2011 yılında sektör büyüme kaydetmiştir, diğer ülkelerin ekonomik durumları da bunda olumlu ve olumsuz etkilere sebep olmuştur. İyi bir yıl oldu diyebiliriz. Makina üreticileri de bu durumdan faydalanmıştır. Diğer ülkelere göre rekabetçi fiyatlarla üretim yapar hale gelmişlerdir. Hatta Çin piyasası ile rekabet eden birçok makinacı da vardır. Önemli olan uluslar arası zeminde satış yapan makinecilerin artması ile sektör daha da gelişecektir.
Gelecek yıllar da da benzeri bir pazarın bizi beklediğini görebiliyoruz. Ekonomik olarak biraz küçülmeler olabilir. Bunu da farklı pazarlar da gelişerek aynı sevilerde tutmayı hedefliyoruz. Uluslar arası zemindeki ekonomik gelişmelerin bizim ülkemizde de yaşanmamasını temenni ediyoruz.

Piyasalardaki rekabet ortamı hakkında neler düşünüyorsunuz?
Rekabet her zaman vardı ve olacaktır. Piyasa dinamizmi için gereklidir. Global rekabetler genellikle köklü değişimlere neden olmakta ve birçok dengeyi değiştirmektedir. Rekabet sonunda ülkemizdeki maliyetler düşmekte bundan tüm kullanıcılar ekonomik kar sağlamaktadır. Satış firmaları için bunun aksine kar marjları düşmekte ve adetli satışlarla bu fark kapatılarak, kar sağlanmaya çalışılmaktadır.

2011 yılını geride bıraktık. Bu sene firmanız açısından nasıl geçti, 2012 yılından neler bekliyorsunuz?
Yıllık hedeflerimizin üzerinde yılı kapattık. Sonuç olarak hedeflerimizi tam anlamıyla yerine getirmek mutluluk verici. Amacımız 2012’de de aynı ivme ile devam etmek. Müşterilerimizin eğitimlerine daha fazla zaman ayırmak, ekonomik çözüm sunmak, iyi bir hizmet vererek müşterilerimizin memnuniyetini sağlamak istiyoruz. Bayi kanalları ve sistem integratörlerimize daha fazla zaman ayırmak ve bölgesel seminerlere devam etmek istiyoruz.

Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleri bizimle paylaşır mısınız?
Sektörün ihtiyacı olan yeni ürünler bulunmakta ve bu konular içinde gerekli çalışmaları başlatıyoruz. Deneme ürünlerini alarak testlere başlayıp, gerekli alt yapı sağlandıktan sonra piyasaya süreceğiz. Eksik olan bölgeler de bayilik çalışmalarına hız vereceğiz. Sektörün ihtiyaçlarını yakinen takip edip çözümler oluşturmanın yanın da sektördeki aynı konuda çalışan firmalarla iş birlikteliğini artıracağız.

Son olarak AB ülkelerindeki ekonomik krizi, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu ve ülke sanayisinin geleceği hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Global kriz Türkiye’yi daha ön plana çıkarmıştır. 2011’de tüm ülkelerde gerileme kaydedilirken Türkiye en iyi büyüyen ülkeler arasında yer almıştır. Sipariş adetleri de bunu desteklemektedir. Bunu yurt dışı ziyaretlerindede bizzat hissetmişizdir.

İtalya ve Amerika’daki ziyaretlerde özellikle ekiplerimize gerekli ilgi alakayı göstermişlerdir. Bu da gurur vericidir. Bu güne kadar ki Türkiye’yi önemsemeyen tavırlar değişmiştir.

İtalya gibi makina üreticisi firmaların yerini Türkiye almaktadır. Fiyatlar ucuzlamakta emek ve sermaye içerde kalmaktadır. Makina üreticilerinin daha fazla devlet desteğine ihtiyacı olduğu ortaya çıkmaktadır. Üreticilerinde uluslar arası satış mantığı ile kaliteli üretim yapması gerekmektedir. Aksi taktirde uzun vadede kayıplara neden olacaktır.

2012 ‘de daha temkinli davranmakta fayda vardır. Genel olarak Dünya genelindeki daralmalar Türkiye’ye yansıyacaktır. Çevre ülkelerin belirsizlikleri de satışları yavaşlatacaktır. Ekonomik dengelerdeki değişimler bizim gibi ithalatçı firmalara zarar vermektedir. Kurlardaki dalgalanmalar çok kontrollü olmalıdır.

Ucuz maliyetli üretimler için otomasyon sektöründe yatırımlar devam edecektir. Sanayi gelişmesine paralel olarak kalifiye elemanın da yetiştirilmesi planlanmalıdır. Zincirin halkaları bir birine bağlı olduğundan üst yönetimlerin bu durumları daha önceden görüp gerekli tedbirleri alması zorunludur. Sanayimiz gerekli olan bilgi birikimi yapmaktadır. Deneyimleriyle orta doğuda önemli bir yere sahip olmaktadır. Yabancı firmalara göre Türk firmaları tercih edilmektedir. Bu avantajlar iyi değerlendirilmelidir. Son olarak şunları belirtmek istiyorum: Firma olarak kişiye yatırım yapıyoruz. Bu stajyerlikle başlayabiliyor. O nedenle stajer olarak başlayan bir kişi grup şirketlerinde iş bulma şansına sahip olamaktdır. İş hayatına başladağında gerekli donanıma sahip olarak başlamış olmaktadır. İthalat yapan firmalara da seslenmek istiyorum. Kaliteli ürünleri getiriniz. Türkiye’yi ithalat çöplüğüne çevirmeyelim. Aynı ürünü 50 farklı firmaya satmaya çalışan yabancı firmalara dikkat edelim. Milli sermayeyi koruyalım.