Demir çelik sektörü bir gönül işi, sevmeden yapılmaz
Demay Demir Çelik Yönetim Kurlu Başkanı Abdullah Özdoğan ile yaptığımız sohbeti sizlerle paylaşıyoruz.
Demay Demir Çelik Yönetim Kurlu Başkanı Abdullah Özdoğan ile yaptığımız sohbeti sizlerle paylaşıyoruz.
Günümüzde her şeyin eskisi moda olmaya başladı… Gıdada organik yiyecekler, tekstilde eski desenler ve kumaşlar, yaşam alanlarında taş ve sıkma tuğla duvarlar… Her şeyin eskisi makbul… Ne var ki; ticaret hayatında da eskiyi arar olduk, ihtiyaç duymaya başladık. Senet yerine sözün geçtiği, çek denilince akan suların durduğu zamanları özlüyoruz. Demir çelik sektöründe de durum pek farklı değil… Herkes eski kârlı günleri özlüyor. Şimdilerde 1 ton çelikte kazanılan 5-10 dolar kimseye yetmiyor. Onu da bırakın, kimse kimseye güvenemiyor. Bırakın sözü, çeke dahi itibar edilmiyor… Eski günlere duyulan hasreti az da olsa dindirmek için bu sayımızda sektörün duayen isimlerinden birinin kapısını çaldık ve o zamanları kendisinden dinledik.
“Pazarcılıkla Ticarete Başladım”
Konya’da başladı benim hayat hikâyem… Dünyaya gözlerimi orada açtım. Hayat zor ve çetindi o zamanlar… Her şeyin kıt ve yarım olduğu dönemlerdi… İkinci Dünya Harbi biteli birkaç yıl olmuştu. Memleketimiz savaşa girmemişti lakin çok dara düşmüştük millet olarak. Köyümüzde okul olmadığı için ancak 9 yaşında ilkokula başladım. Belki geç başlamıştım ama fazlasıyla erken bitirdim ilkokulu… Zaten ilk üç sınıf öğrencileri aynı derslikte okuyordu… Dersleri iyi, başarılı bir öğrenciydim. İki sene sonra Ortaokula başladım. 1955 yılında ortaokulu bitirdim. Ortaokulda biraz zorlanmama rağmen bütün notlarım iftiharlıktı. Okulu bitirdik sonuç itibariyle ve ticarete başladık. Pazarlarda ürün satarak ticaret hayatına atıldım.
“Geçmiş Yıllarda Söz Senetti, Bugün Çek Bile Güvenilir Değil”
Çok değişik, işler yaptım, alım satım gerçekleştirdim. Bir dönem Erzurum’a gidip tereyağı satın aldım. Trenle Konya’ya getirip sattım. Bir seferinde tereyağını trende farelere yedirince o işten vazgeçtim. Demir çelik işiyle tanışmam; Karabük Demir Fabrikası ile oldu. O zamanlarda hırsızlık çok oluyordu. Oradan pencerelere korkuluk yapmakta kullanılan demirlerden almaya gittiğimde tanıştım bu sektörle… O gün bugündür de içindeyiz. Ne ben onu bırakabildim ne de o beni… Yıllar yılı, sanayi kuruluşlarından tutun da, inşaatları yapanlara, tankerleri yapanlara kadar herkese mal sattım. Bizim zamanımızda iş itimada bakıyordu. Bir söze, dünyaları verirdik. Deftere bile yazmazdık çoğu zaman… Sonraları çek icat edildi. Çek denilince akan sular dururdu. Paradan daha kıymetliydi neredeyse… Yurt dışında bile ticari itibarımız takdire şayandı. Almanya’dan mal alırdık bir dönemler… Düşünün ki açık hesap çalıştığımız zamanlar olurdu. “Türk öder” derdi o zamanki Alman firmalar… Peki ya şimdi? Bugün bırakın söze itimat etmeyi, çekin bile güvenilirliği kalmadı. Şimdi durumlar oldukça değişti, biz de bu duruma ayak uydurmak zorunda kaldık. Ancak sektörde bizim gibi çok eskiler; 30 – 40 yıllık müşterilerini teminata zorlayamadığı için hala eski sistemi sürdürüyor zaman zaman…
“Çocuklarım Bu İşi Sevmediler, Ben de Onları Zorlamadım”
Birçok eski dostum beni gördükçe gıpta ediyor, takdirle karşılıyor. Çünkü hala işimin başındayım. Müşterilerimle hala yakından ilgilenirim. Evlatlarım bu işi sevmedi, yapmak istemediler. Ben de kimseyi zorlayamam. Çünkü bu iş bir gönül işi, sevmeden yapılmaz. İşini sevmeyen de başarılı olamaz. O sebeple gücüm yettiği kadar mücadelemi sürdüreceğim. Günümüzde ağırlıklı olarak yassı çelik mamulleriyle sektörde alıyoruz. Rulo, levha ağırlıklı çalışıyoruz. Ara ebatları da açtırıp, kestirerek müşterimize sunuyoruz. Mümkün olduğu kadar stoklu çalışmaya, birçok ürünü bünyemizde bulundurmaya gayret ediyoruz.
“2015 yılı demir çelik sektörü açısından iyi başlamadı”
2015 yılının ilk beş ayı sektörümüz açısından çok da verimli geçti diyemeyiz. Piyasalarda büyük bir durgunluk var. Lakin seçim sonrasında işlerin biraz daha hareketleneceğini umuyorum. Durgun diyoruz ama belki de normaldir piyasalar… Şimdilerde herşey değişti çünkü. Önceki tadı yok. Eski günlerdeki gibi hareketli ve karlı işlerin geri geleceğini pek sanmıyorum açıkçası…
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.