Yat ve Tekne Sektöründe Alarm Zilleri Çalıyor
Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkanı Murat Bekiroğlu, Türkiye yat ve tekne üretim-ve bağlama sektörünün ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Sektör genelinde satışlarda yaklaşık %35‐40 oranında daralma yaşandığı, özellikle 15 metre altı teknelerde büyük düşüş olduğu bildiriliyor. Firmaların %10’unun kapandığı, “%60’ın hâlâ battığının farkında olmadığı” gibi çarpıcı ifadeler sektörün dramatik durumunu ortaya koyuyor. Sektör temsilcileri, finansman zorlukları, KDV ve ÖTV’deki artışlar ile marina bağlama maliyetlerinde görülen yükselişin sorunun temelini oluşturduğunu belirtiyor.
Türkiye’nin en büyük tekne, tekne ekipmanları ve aksesuarları fuarı olan Bosphorus Boat Show’a sayılı günler kala sektör vergi, finansman ve marina bağlama sorunlarıyla köşeye sıkışmış durumda. Fuarın düzenleyicisi Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkanı Murat Bekiroğlu ve yönetim kurulu üyeleri, düzenlenen bir basın toplantısıyla fuara ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, sektördeki son durumu da paylaştılar. YATED Başkanı Murat Bekiroğlu, 2017’de ÖTV’nin kaldırılması ve KDV’nin yüzde 18’den yüzde 1’e düşürülmesiyle tekne alımlarının arttığını, o dönemde farklı meslek gruplarından insanların da, uygun finansman modelleriyle tekne sahibi olabildiklerini, bu sayede de çok sayıda yeni üreticinin sektöre giriş yaptığını hatırlattı.
Temel Sorunlar
• Finansman ve vergi yükü: ÖTV’nin geri gelmesi ve KDV oranının %20 civarına çıkması sektörde mali baskı yarattı.
• Marina kapasitesi eksikliği ve bağlama maliyetleri: Türkiye’de bağlama kapasitesi yaklaşık 28 000 civarında; oysa Fransa’da ~250 000, İtalya’da ~160 000, İspanya’da ~130 000. Bu fark tekne sahiplerini yurt dışına yönlendiriyor. Bağlama ücretleri teknelerin değerinin %10’una kadar çıkabiliyor.
• Rekabet gücünün azalması: Döviz kurundaki baskı, hammadde ve işçilik maliyetleri üreticilerin fiyat avantajını ciddi şekilde yitirmesine neden oldu. Örneğin, 52 metrelik bir tekne için Türk üretici ile İtalyan üretici arasındaki fiyat farkı 10 milyon Euro’dan 4 milyon Euro’ya düştü.
Fuarla İlgili Bilgi
Yaklaşan Bosphorus Boat Show (25 Ekim–2 Kasım 2025,
Ataköy Marina) kapsamında:
• 200’ün üzerinde firma, 500’den fazla marka ve 300’den fazla tekne sergilenecek.
• Yaklaşık 40 000 ziyaretçi bekleniyor.
Fuar, sektörde halen canlılık olduğunu gösterse de, vizyon ile gerçek arasında büyük uçurum olduğu yorumlanıyor.
Neden Bu Kadar Kötümser Bir Tablo?
Sektörün karşı karşıya olduğu kapsamlı baskılar şöyle özetlenebilir:
• Talep daralması: Orta gelir grubuna hitap eden teknelerde ciddi bir düşüş yaşanıyor.
• Yüksek maliyet ve düşük kapasite: Marina alanlarının azlığı ve bağlama ücretlerinin artışı hem kullanıcıyı hem üreticiyi zorluyor.
• Vergi ve teşvik eksikliği: Eski dönemlerde teknelere tanınan KDV muafiyetleri artık 24 metre üzeri teknelere kadar indirilmiş durumda; Türkiye’de üretimin büyük kısmı 24 metre altı odaklı.
• Uluslararası rekabet kaybı: Türkiye’nin kalite-fiyat avantajı azalıyor, bu da üreticilerin dış pazarda geri kalmasına yol açıyor.
Ne Yapılabilir?
Sektör temsilcilerinden gelen çözüm önerileri şöyle:
• Vergi düzenlemeleri: ÖTV ve KDV’de yeniden düzenleme yapılması bekleniyor.
• Finansman teşvikleri: Üreticilerin krediye erişimi ve uygun finansman modellerinin sağlanması önemli.
• Marina altyapısının artırılması: Bağlama kapasitesinin genişletilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi, sektöre nefes aldırabilir.
Sonuç
Türkiye yat-tekne sektörü genişleme dönemini geride bırakmış görünüyor. Talep daralması, artan maliyetler ve yetersiz altyapı gibi bir dizi sorunun yükü altında “karaya oturmak” üzere olduğu ifade ediliyor. Öncü firmalar ve sektör dernekleri alarm veriyor: “Yeniden yapılanmazsak kaybediyoruz.”
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.