Kendi Hayatınızın Dümenine Geçme Vakti!                        
                        
                            İçinde bulunduğumuz kritik günlerde malumunuz olduğu üzere hemen hemen herkesin gündemi, ülkemizin ekonomik koşulları, kur ve enflasyondaki artış , TCMB karşı aksiyonları vs. gibi ekonomik göstergeler ve haberlerden oluştu. Hatta Arjantin, Venezuela, Güney Afrika'daki resesyon ve kötü ekonomik koşullar,…                        
                     
                    
                        İçinde bulunduğumuz kritik günlerde malumunuz olduğu üzere hemen  hemen herkesin gündemi, ülkemizin ekonomik koşulları, kur ve  enflasyondaki artış , TCMB karşı aksiyonları vs. gibi ekonomik  göstergeler ve haberlerden oluştu. Hatta  Arjantin, Venezuela, Güney  Afrika'daki resesyon ve kötü ekonomik koşullar, Amerika ve Çin  arasındaki ticaret savaşları gibi global ekonomik gelişmelere dahi makro  düzeyden bakan hızını alamamış mikro ilgililer de oldu aramızda. Hiç  olmadığımız kadar ekonomi yorumcusu ve de takipçisi olduk ya da olmak  zorunda kaldık dost meclislerinde. Bazen kendi yoğun gündemimizi  bırakıp, bu yeni gündemi takip eder olduk, bazen de gündemlerimizin  içine ve en öncelikli sırasına koyduk. Aslında farkında olmadan ilgi  alanımızda olan bir konuyu fazlasıyla etki alanımıza koymaya çalıştık  (yakın takip ettikçe kuru, enflasyonu pozitif yönde değiştirecek veya  bundan ilk biz haberdar olacakmışızcasına).
Tabii ki bu gündem değişikliğini takip edip, işlerimize olan  yansımaları hakkında tedbirler alarak revize planlar yapmak ve bu  planlar doğrultusunda aksiyonlar almak önemli proaktif tepkilerdir.  Fakat verilen tepkinin yanı sıra  asli işlerimize yani etki alanımızda  olan konulara odaklanmanın ve insiyatifimiz altındaki aksiyonları  yönetmenin öncelikli işimiz olduğunu da unutmamalıyız. Diğer bir deyişle  ilgi alanımızdaki konu ve gündemlerin, etki alanımıza olan yansımaları  üzerine revize planlar yapıp, aksiyona geçmemiz bizden beklenen en  önemli sorumluluktur.

Konuyu özümsemek için hadi biraz benzetme kullanalım. Her bireyin  etki alanını, kendisinin kaptanı olduğu yelkenlisi ; gidilecek limanı  ,ulaşılması istenen hedefler ve kötüleşen ekonomik koşulları vs. gibi  çevresel faktörleri de bozulan hava koşulları olarak düşünelim. Bir  kaptan olarak misyonumuzun, yola çıkarken öngörmediğimiz bu dalgalı ve  fırtınalı havanın etkisini minimize edip, bir yandan gemimizi ve  mürettebatımızı bu kasvetli havalardan yara almayacak şekilde çıkarmaya  çalışırken , diğer taraftan yola çıkış amacımız olan varmak istediğimiz  limana ulaşmak olduğunu unutmamamız gerekir. Yelkenlimizin kaptanı  olarak çıktığımız yolun amacını ve varmak istenilen noktayı sürekli  dümenimizin yanında tutup, katma değer üretme misyonuna sahip  değerlerimizden oluşan pusulamız ile bu yoldan ayrılmadan azimle devam  etmeliyiz. Yelkenlimizin önüne çıkan her büyük dalgayı aslında bizi  hedefimize yaklaştıracak birer galibiyet olarak görürsek, yani sıkıntılı  işleri bizi motive edecek ve bize daha iyi olmamızı öğretecek fırsat  olarak görürsek, işte o zaman sadece hedeflediğimiz limana varmakla  kalmaz, daha tecrübeli ve işinde başarılı  kaptanlar oluruz.

İşin püf noktası, etki alanımızda olan alanlarda yani kendi  yelkenlimizde, hangi koşullarda olursa olsun bizi diğerlerinden farklı  ve de başarılı kılacak katma değerler üretmekten vazgeçmemektir. O zaman  en kötü koşullara kendimizi , mürettebatımızı ve yelkenlimizi önceden  hazırlamış olur, başkaları ilk dalgada geri döner ya da yelkenlisi  parçalanırken, biz yolumuzdan bir an olsun ayrılmadan kararlı bir  şekilde hedefimize ulaşabiliriz. İşte bu nedenle katma değer üretmek,  yaptığımız iş , görev, bulunduğumuz konum ve zamandan bağımsız olarak  hedeflememiz ve ilke edinmemiz gereken en önemli prensiptir.
Unutmamalıyız ki; hangi konumda, mevkide ve de eğitim seviyesinde  olursak olalım, katma değer üretmek için her zaman önümüze fırsatlar  çıkacaktır. Bizi diğerlerinden ayıracak ve de başarılı kılacak en önemli  fark , bu fırsatları ne kadar iyi değerlendirdiğimiz ve günün sonunda  bundan ne kadar zevk aldığımızdır.
Bir Alman atasözünde belirtildiği gibi "En büyük vatanseverlik, mesleğini en iyi şekilde yapmaktır."
Hayatınızın her anında katma değer oluşturmanız ve de bundan zevk almanız dileğiyle...
Vakit, kendi hayatınızın dümenine geçme vaktidir. Vakit, dalgalarla boğuşma ve de katma değer üretme vaktidir.
Yelkenler fora...