IMF: Küresel büyüme yavaş, korumacılık yükseliyor
IMF’nin Ekim 2025 Dünya Ekonomik Görünümü, büyümenin ivme kaybettiği, enflasyon farklarının kalıcılaştığı ve korumacılığın güçlendiği bir döneme işaret ediyor. Fon, tahminleri temkinli yukarı revize ederken ticaretin zayıf seyrine, ABD’nin yeni vergileriyle sarsılan tedarik zincirlerine ve Çin’deki yavaşlamaya dikkat çekti; mali disiplin, ihtiyatlı para politikası ve kurallara dayalı, iş birliğini önceleyen ticaret çağrısı yaptı.
Uluslararası Para Fonu’nun Ekim 2025 Dünya Ekonomik Görünümü raporu, küresel ekonominin daha yavaş büyüme, kalıcı enflasyon farklılıkları ve artan korumacılık önlemleriyle şekillenen yeni bir evreye girdiğini ortaya koyuyor. Kurum, küresel büyüme tahminini 2025 için yüzde 3,2’ye, 2026 için ise yüzde 3,1’e yükseltti. Bu iyileştirme Nisan raporuna göre yukarı yönlü olsa da, politika değişiklikleri öncesindeki seviyelerin gerisinde kalmayı sürdürüyor. Enflasyonun 2025’te yüzde 4,2’ye, 2026’da yüzde 3,7’ye gerilemesi beklenirken, küresel ticaret hacmindeki artışın yıllık yüzde 2,9 düzeyinde seyredeceği ve 2024 öncesi ortalamanın belirgin biçimde altında kalacağı öngörülüyor.
Vergiler ve sanayi politikalarının etkisi
Rapor, vergiler ile sanayi politikalarının ticaret akışları üzerindeki etkisinin belirgin biçimde arttığını vurguluyor. ABD’nin ortalama yüzde 19 düzeyindeki yeni vergi adımlarının tedarik zincirlerinde yön değişikliğine neden olduğu, buna karşılık Çin büyümesinin emlak piyasasındaki zayıflık ve elektrikli araçlar ile güneş enerjisi gibi başlıca sektörlerdeki teşviklerin sınırlı getirisi nedeniyle yaklaşık yüzde 4’e gerilediği belirtiliyor.
Ayrışan maliye ve para politikaları
IMF, maliye ve para politikalarının giderek ayrıştığına dikkat çekiyor. Yüksek reel faiz ortamına rağmen birçok gelişmiş ekonomide genişlemeci maliye politikalarının sürdürülmesi, mali sürdürülebilirlik risklerini artırıyor. Fon, istikrarın korunması için güvenilir mali konsolidasyonun ve ihtiyatlı bir para politikası normalleşmesinin önemini özellikle vurguluyor.
Piyasalarda yapay zekâ yatırımları ve değerleme riski
Finansal cephede, yapay zekâ ve dijital teknolojilere yönelen yatırımların kısa vadede verimlilik artışlarını tetikleyebileceği değerlendirmesi öne çıkıyor. Bununla birlikte, beklenen getirilerin gerçekleşmemesi halinde varlık fiyatlarında düzeltme riskinin sürdüğü uyarısı yapılıyor. Artan sanayi politikalarının yeniliği teşvik edebileceği, ancak uzun vadeli ya da şeffaf olmayan mali desteklerin piyasa işleyişinde bozulmalara yol açabileceği ifade ediliyor.
Bölgesel büyüme görünümü
Bölgesel görünüm tekdüze değil. 2025 büyüme projeksiyonları ABD için yüzde 2, Avro bölgesi için yüzde 1, Çin için yüzde 4 düzeyinde. Gelişmekte olan ekonomilerde büyümenin yüzde 4,1, düşük gelirli ülkelerde ise yüzde 3,5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Bu farklılaşmanın, ülkelerin politika manevra alanlarını da asimetrik biçimde etkilediği not ediliyor.
Risk dengesi ve yukarı yönlü olasılıklar
Risk dengesi aşağı yönlü kalmaya devam ediyor. Korumacılığın kalıcılaşması, daha sıkı finansman koşulları, büyük ekonomilerde zayıf büyüme ve emtia fiyatlarındaki yeni oynaklıklar başlıca tehditler olarak sıralanıyor. Buna karşılık, ticari anlaşmazlıkların daha hızlı çözülmesi, özel yatırımların güçlenmesi ve yeni teknolojilerden kaynaklanacak verimlilik artışları yukarı yönlü olasılıkları destekleyebilecek unsurlar arasında gösteriliyor.
Politika çağrısı: kurallı ticaret ve bağımsız merkez bankaları
IMF, istikrarın korunması için hükümetlere kurallara dayalı ticaret sistemlerini sürdürme, mali tamponları yeniden oluşturma ve merkez bankalarının bağımsızlığını titizlikle koruma çağrısı yapıyor. Kurum, ekonomik parçalanmanın önüne geçmek ve açık, rekabetçi pazarları yaşatmak amacıyla uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesini de temel politika önerileri arasında konumlandırıyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.