Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin (TÇÜD) 2025 Eylül basın bültenine göre, Türkiye ham çelik üretimi Eylül’de %7,2 artarak 3,2 milyon tona, nihai tüketim %9,6 artışla 3,1 milyon tona çıktı; ihracat hacimde yükselirken değerde yatay seyretti, ithalat güçlendi. Küresel üretim %1,6 gerilerken Türkiye 7’nciliğini koruyor; korumacılık baskısının arttığı ortamda kapasite kullanımının %63’te, ithal payının %48’de seyretmesi iç tedariğin önemini öne çıkarıyor.
Türkiye’nin ham çelik üretimi 2025 yılının Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre %7,2 artarak 3,2 milyon tona çıktı. Yılın ilk dokuz ayında ise üretim %1 yükselişle 28,1 milyon ton seviyesine ulaştı. Talep tarafında da benzer bir canlılık gözlendi; nihai mamul tüketimi Eylül’de %9,6 artışla 3,1 milyon ton oldu. Ocak-Eylül döneminde tüketim %3,9 artarak 28,9 milyon tona yükseldi.
Çelik ürünleri ihracatı Eylül 2025’te miktar bazında %7,6 artarak 1,4 milyon tona çıktı. Değer tarafında ise %0,2’lik sınırlı bir gerileme ile 900,5 milyon dolar kaydedildi. Ocak-Eylül toplamında ihracat miktar bazında %12,1 artışla 11,4 milyon tona, değer bazında %3,8 artışla 7,7 milyar dolara ulaştı.
Eylül ayında çelik ürünleri ithalatı, geçen yılın aynı ayına kıyasla miktarda %12,1 artışla 1,5 milyon tona, değerde %2,9 artışla 1,0 milyar dolara yükseldi. Yılın ilk dokuz ayında ithalat miktarda %17,2 artışla 14,2 milyon ton, değerde %3,6 artışla 9,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Ocak-Eylül dönemindeki %77,8 seviyesinden 2025’in aynı döneminde %78’e yükseldi. Artış sınırlı kalsa da denge lehine bir hareketi işaret etti.
Dünya Çelik Derneği’nin 2025 Eylül verilerine göre dünya ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %1,6 düşerek 141,8 milyon tona indi. Ocak-Eylül toplamında da %1,6 gerilemeyle yaklaşık 1,4 milyar ton üretim kaydedildi. Aynı dönemde Çin’in üretimi %2,9 azalışla 746,3 milyon tona gerilerken, Hindistan %10,5 artışla 122,4 milyon tona, ABD ise %2,1 artışla 61,4 milyon tona çıktı. Türkiye, dokuz ayda %1’lik üretim artışıyla dünyanın en büyük 7. çelik üreticisi konumunu sürdürdü.
ABD’nin %50 vergi uygulaması ve AB Komisyonu’nun korunma önlemleri kapsamında kotaların %47 azaltılması ile kotayı aşan ihracata %50 vergi getirilmesini öngören teklifi, Meksika ve Kanada’daki benzer hazırlıklarla birlikte, küresel ölçekte dış tedarike kapıların daraldığı bir dönemi işaret ediyor. Bu tablo, başta Çin olmak üzere Uzakdoğu ülkeleri ile Rusya kaynaklı yüksek kapasitelerin Türkiye pazarına yönelme riskini artırıyor.
Sektör verilerine göre iç tüketim artarken kapasite kullanım oranı %63 seviyesinde kalıyor; toplam tüketimde ithal girdinin payı ise yaklaşık %48’e ulaşıyor. AB’nin %20’ler seviyesini dahi yüksek bulup %12’ye çekmeyi hedeflediği bir ortamda, Türkiye’nin rekabet gücünü korumak ve kapasite kullanımını yükseltmek için belirgin artış görülen ülkelere kota uygulanması ve kotayı aşan ithalat için caydırıcı oranlarda vergi düzenlemelerinin değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
