Değişen Türkiye ile Ticaretin ve Üretimin Şartları da Değişiyor                        
                        
                            Türk Yassı Çelik Sektörü son yıllarda önemli bir çıkış yakaladı ve birçok yatırım yapıldı. Sektördeki bu büyüme, yapılan yassı çelik yatırımları sektöre ve ülke sanayisine neler kazandırdı?Çelik sektörü son beş yılda kapasitesini takriben dört katına çıkardı. Sıcak, soğuk sac, galvanizli ve boyalı sac…                        
                     
                    
                        
                            
                            
                                Tuncay Sergen                            
                            
                                - 
                                    11 Nisan 2013 Perşembe 12 : 52                                
 
                        
                     
                    
                        Türk Yassı Çelik Sektörü son yıllarda  önemli bir çıkış yakaladı ve birçok yatırım yapıldı. Sektördeki bu  büyüme, yapılan yassı çelik yatırımları sektöre ve ülke sanayisine neler  kazandırdı?
Çelik sektörü son beş yılda kapasitesini  takriben dört katına çıkardı. Sıcak, soğuk sac, galvanizli ve boyalı sac  üretiminin hepsinde büyük artışlar oldu. Bu artışın etkileri mamul  ithalatının azalmasına, ancak, hammadde ithalatının artmasına neden  oldu. Belki de en önemli olumlu katkı, istihdamın artması olmuştur.  Rekabetin artması, çeşitliliğin artması, çabuk teslimat ve ihracata  imkan doğması diğer kazanımlarımızdır. 
Son iki yıldır gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde önemli bir durgunluk var. Bu durum Türk Yassı Çelik Sektörüne nasıl yansıdı?
Yassı  çelik üretimimizin kapasite artışı 2008 krizi ertesine rastlar. Bu  şansız bir zamanlama olmuştur. Ayrıca, son iki yıldır Avrupa’nın  bocalaması beklenen ihracatın ger-çekleşmesini engellemiştir. Bundan  dolayı, oluşan kapasite fazlalığı yine uzun mamule kaymıştır. Yassı  çelik üreticileri, sıvı çeliğin önemli bir kısmını kütük olarak  değerlendirmek zorunda kalmışlardır. Hatta fiyat avantajından dolayı,  daha önceki yılların çok üzerinde slab ithalatı yapılmaya başlamıştır.  Firmalarımız, Afrika, Orta ve Uzak Doğuda pazarlar aramak zorunda  kalmışlardır. Hatta yurt dışında stok tutma daha küçük miktarlarda satış  yapma olanaklarını denemek zorunda kalmışlardır. Bu zorlanmanın ilerde  faydaları olacaktır. Ama yine de Avrupa´nın canlanmasının sektöre olumlu  etkisi büyük olacaktır. 
Piyasalarda 2013 yılının daha verimli geçeceği konuşuluyor. Sizin 2013 yılı öngörüleriniz nelerdir?
2013  yılının daha iyi geçmesi için bir neden yok. Avrupa aynı Avrupa...  Gölgelenen problemler gün ışığına çıkıyor. Uzakdoğu’ya ise yine  ulaşamıyoruz. Türkiye´de geçen yıla göre bu yıl, inşaat ve otomotivde  bir atılım beklenmiyor. Komşularımızla olan olumsuz ilişkilerimiz devam  ediyor. Hatta yurt içinde de sular durulmuyor. Televizyon haberlerine  bakılırsa 2013 çok parlak. Ben o görüşte değilim. 
Yassı  Çelik Sektörünün çatı kuruluşu olan YİSAD’ın Başkanlık görevini  yürütüyorsunuz ve önemli çalışmalara imza atıyorsunuz. Göreve  seçildikten sonra yapmış olduğunuz çalışmalardan kısaca bahseder  misiniz?
Sektörümüzde YİSAD çok uyumlu ve önemli bir çelik  derneğidir. Diğer dernekler ve YİSAD’ın tek başına faaliyetlerini  yürütmesi ve günlük piyasayla ilgilenmesi eksik tarafı idi. Bu eksikliği  tamamlamak üzere çelikle ilgili sekiz dernek ve kuruluşla müşterek  toplantılar yapmaya başladık. Fikir alış verişi ve müşterek faaliyetler  yapacağız. Bazı konularda müşterek hareket edeceğiz. Türkiye’de demir  çelik politikası ne olmalıdır konusunda iki yılda bir diğer derneklerle  birlikte kurultay düzenlemeyi düşünüyoruz. Bu yönde önemli adımlar  attık. Yıl içerisinde netice alırız. 
YİSAD olarak 2013 yılı ve sonrasında hayatı geçirmeyi düşündüğünüz proje ve hedefleri bizimle paylaşır mısınız? 
•  Diğer çelik dernekleriyle daha iyi iletişimde olmak haricinde, Yİ- SAD  faaliyetlerinde 2013 yılında üç yeni faaliyetimiz olacak: Vizyon  kazandırıcı toplantılar düzenleyeceğiz. İleriye dönük planlarımızı daha  iyi yapabilmek için bilgiye ihtiyacımız var. Bilgilerimiz arttıracak  toplantılar yapacağız. Bu çerçevede ilk toplantımızı eski  bakanlarımızdan Tınaz TİTİZ ile Şubat ayında Marriott Otel de yaptık.  Konusu; “problem çözme ve vizyon” idi. Bu toplantıya diğer çelik  kuruluşlarından ilgi duyanları da davet ettik. Birlikte yaptığımız ilk  faaliyet bu oldu. 
• Kitap okuma ve birlikte tartışma faaliyeti  başlattık. Mart ayında ilk kitabımızı okuduk. Bu kitap Brezezinski’nin  “Stratejik Vizyonu” idi. Prof. Ekrem Ekinci ve Öğretim Üyesi Mustafa  Akan’ın katkılarıyla okuduğumuz kitabı bir akşam yemeği sohbeti  havasında yine Marriott Otel’de sohbet havasında tartıştık. 
•  Diğer projemiz iki yönlü olacak. Yine konferanslar düzenleyeceğiz.  Bunların bir kısmı sektör ve çelik bilgisine yönelik olacak. Mesela;  “Değişik çelik kaliteler ne işe yarar?”, “Çeliğin bünyesine giren  elementler, kaliteyi nasıl değiştirir?” konuları gibi. Bu faaliyetimizin  ikinci grubu, mevzumuz dışında, yani iş hayatıyla, çelikle ilgili  olmayacak. Ama üyelerimizin günlük özel hayatlarını ilgilendiren  konularda olacak. Mesela; sağlık, fotoğrafçılık, mimarlık, spor, tarih,  yemek vs. gibi… 
YİSAD bünyesinde, üreticiler, tüccarlar, iç ve  dış ticaret yapan üyeler var. Yani problemlerimiz de farklı farklı.  Değişen dünya ile Türkiye’de hızla değişiyor. Değişen Türkiye ile  ticaretin, üretimin şartları da değişiyor. Bu değişen durumda bizlerin  de strateji değiştirmesi gerekiyor. Bu nedenle daha önce 10 yıldır  yaptığımız yılda iki defa Anadolu’da yaptığımız çelik toplantılarına  devam edeceğiz. Yukarda bahsettiğim faaliyetlerimize ağırlık vereceğiz.  Piyasaların durumunu yerinde göreceğiz. Yerel tüccar ve sanayicilerle  buluşacağız. 20 Nisan’da Trabzon’da toplanıyoruz. Üyelerimiz ve Doğu  Karadeniz’deki çelikçilerle bir araya geleceğiz.